Effects of Acceptance and Commitment Therapy and Cognitive Behavioral Therapy Based Psychoeducation Programms on High School Senior Students’ Test Anxiety Level
1Hasan Kalyonu University, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, Department of Psychology, Gaziantep, Turkey
2Gaziantep University, Faculty of Education, Department of Educational Sciences, Şahinbey-Gaziantep, Turkey
3Istanbul Medipol University, Faculty of Humanities and Social Sciences, Department of Psychology, Istanbul, Turkey
J Cogn Behav Psychother Res 2021; 10(2): 194-208 DOI: 10.5455/JCBPR.107866
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

The aim of this study is to investigate the effectiveness of Acceptance and Commitment Therapy (ACT) based psychoeducation program on test anxiety of high school senior students and compare the effectiveness of traditional Cognitive Behavioral Therapy (CBT). Study was conducted in a pre-experimental design. Short Symptom Inventory, Test Anxiety Inventory, Avoidance and Fusion Scale Youth-8 and Automatic Thoughts Scale were used as data collection tools. Participants meeting the inclusion criteria were assigned to three groups as ACT (11 student), CBT (11 student) and control (11 student) group. ACT group received seven session and CBT group received eight session psychoeducation intervention for seven-week; control group received no intervention. The results of the study showed that; the mean scores of the subjects in the ACT, CBT and control groups obtained from the TAI pre-test and post-test measurements differ significantly [F(2-30) = 9.123; p<0.05]; both ACT and CBT are effective in reducing students’ test anxiety (qACT=4.776, q>3.49; qCBT =8.409, q>3.49; qControl =0.123, q<3.49; p<0.05); and this effect maintained at one and three month follow up [ACT: x2(sd=2, n=8) = 2000; CBT: x2(sd=2, n=9)= 2.889; Control:x2(sd=2, n=7) = 3.185; p>0.05]. However, it was seen there was a significant decrease in avoidance and cognitive fusion levels of the participants of the ACT group and significant decrease in automatic thought levels of subjects in the CBT group. Although this study does not allow establishing strong cause and effect relationships due to its pre-experimental design, as a result, it provides important data that ACT, which is a new approach compared to traditional CBT, is an effective approach that can be used in reducing students’ test anxiety.


Kabul ve Kararlılık Terapisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi Temelli Psikoeğitim Programlarının Sınav Kaygısına Etkisi
1Hasan Kalyonu Üniversitesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Gaziantep, Türkiye
2Gaziantep Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Şahinbey-Gaziantep, Türkiye
3İstanbul Medipol Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapies and Research 2021; 10(2): 194-208 DOI: 10.5455/JCBPR.107866

Bu araştırmanın amacı Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) temelli psikoeğitim programının lise son sınıf öğrencilerinin sınav kaygısı düzeyine etkisinin incelenmesi ve geleneksel Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile karşılaştırılmasıdır. Zayıf deneysel desende gerçekleştirilen araştırmada veri toplama araçları olarak Kısa Semptom Envanteri, Sınav Kaygısı Envanteri, Kaçınma ve Birleşme Ölçeği Gençler-8 ve Otomatik Düşünceler Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya dâhil olma ölçütlerini karşılayan denekler ACT (11 Öğrenci), BDT (11 Öğrenci) ve kontrol (11 Öğrenci) grubu olmak üzere üç gruba atanmıştır. ACT grubunda yer alan deneklere yedi oturum, BDT grubunda yer alan deneklere sekiz oturum psikoeğitim programı yedi hafta süreyle uygulanmış; kontrol grubuna ise herhangi bir işlem uygulanmamıştır. Araştırma sonuçları ACT, BDT ve kontrol grubunda yer alan deneklerin SKE ön-test ve son-test ölçümlerinden elde ettikleri puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaştığını [F(2-30) = 9.123; p<0.05]; hem ACT hem BDT’nin öğrencilerin sınav kaygısı düzeylerini azaltmada etkili olduğunu (qACT=4.776, q>3.49; qBDT =8.409, q>3.49; qkontrol =0.123, q<3.49; p<0.05).; bu etkinin bir aylık ve üç aylık izleme dönemlerinde de devam ettiğini göstermektedir [ACT: x2(sd=2, n=8) = 2000; BDT: x2(sd=2, n=9)= 2.889; Kontrol: x2(sd=2, n=7) = 3.185; p>0.0]. Bununla birlikte uygulama sonrasında ACT grubunda yer alan deneklerin kaçınma ve bilişsel birleşme düzeylerinde; BDT grubunda yer alan deneklerin ise otomatik düşünce düzeylerinde anlamlı azalma olduğu görülmüştür. Bu araştırma zayıf deneysel desende gerçekleşmesi nedeniyle güçlü neden sonuç ilişkileri kurumlasına imkân vermese de sonuç olarak, geleneksel BDT’ye göre yeni bir yaklaşım olan ACT’in öğrencilerin sınav kaygısını azaltmada kullanılabilecek etkili bir yaklaşım olduğuna dair önemli veriler sunmaktadır.