The Relationship Between Cognitive Factors, Body Image and Eating Behaviors in Obese Patients
1Yıldırım Beyazıt University, Yenimahalle Training and Research Hospital, Ankara, Türkey
2Dışkapı Yıldırım Beyazıt Training and Research Hospital, Faculty of Health Science, Psychiatry Department, Ankara, Türkey
J Cogn Behav Psychother Res 2020; 2(9): 113-122 DOI: 10.5455/JCBPR.59882
Full Text PDF

Abstract

Obesity is a public health problem that increases mortality and morbidity. Dysfunctional cognitions and negative body images may be associated with unhealthy eating behaviors in obese individuals. We aimed to compare the cognitive structures, body images and unhealthy eating behaviors of obese individuals and normal weighted individuals as well as to examine the effects of negative cognitions on dysfunctional attitudes and negative body images on emotional eating, external eating and restrained eating behaviors in obese individuals. 70 obese, 117 normal weight participants were evaluated with Body-Cathexis Scale, Dutch Eating Behavior Questionnaire, Automatic Thoughts Questionnaire, Dysfunctional Attitudes Scale Short Form and Social comparison scale. It was found that obese participants had significantly more negative automatic thoughts, dysfunctional cognitions and schemas, perceived their body more dissatisfied and higher emotional and restrained eating behaviors compared to normal weight. In addition, multiple linear regression analysis revealed that negative automatic thoughts in obese participants had a predictive effect on emotional and restrictive eating. The findings highlight the importance of body weight thoughts, negative cognitions, dysfunctional attitudes, cognitive restructuring and behavioral interventions in cognitive behavioral therapy, which is an important option in the treatment of obesity. Further research is needed with larger participants in order to better understand eating behaviors and cognitive structures and develop better intervention strategies in the development of obesity.


Obez Hastalarda Bilişsel Faktörler, Beden Algısı ve Yeme Davranışları Arasındaki Ilişki
1Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara, Türkiye
2Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Psikiyatri Bölümü, Ankara, Türkiye
Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapies and Research 2020; 2(9): 113-122 DOI: 10.5455/JCBPR.59882

Obezite, mortalite ve morbidite arttıran bir halk sağlığı sorunudur. İşlevsel olmayan bilişler ve olumsuz beden algısı, obez bireylerde görülen sağlıksız yeme davranışlarıyla ilişkilendirilebilir. Obez bireyler ile normal kilolu bireylerin göre bilişsel yapılarını, beden algılarını ve sağlıksız yeme davranışlarını karşılaştırmayı ayrıca obez bireylerdeki olumsuz bilişlerin işlevsel olmayan tutumların ve olumsuz beden algılarının emosyonel yeme, dışsal yeme ve kısıtlayıcı yeme davranışları üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçladık. 70 obez, 117 normal kilolu katılımcı Sosyodemografik veri formu, Beden algısı ölçeği (BAÖ), Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği Kısa Form (FOTÖ-R), Sosyal Karşılaştırma Ölçeği (SKÖ), Otomatik Düşünceler Ölçeği (ODÖ), Hollanda Yeme Davranışı Anketi (DEBQ) ölçekleri ile değerlendirilmiştir. Obez katılımcıların normal kilolulara göre anlamlı olarak daha fazla olumsuz otomatik düşüncelere, fonksiyonel olmayan bilişlere ve şemalara sahip olduğu, bedenlerini daha memnuniyetsiz algıladıkları ve emosyonel ve kısıtlayıcı yeme davranışlarının daha yüksek düzeyde görüldüğü bulunmuştur. Ayrıca çoklu doğrusal regresyon analizi ile obez katılımcılardaki olumsuz otomatik düşüncelerin emosyonel ve kısıtlayıcı yeme üzerine yordayıcı bir etkisi olduğu saptanmıştır. Bulgular, obezite tedavisinde önemli bir seçenek olan bilişsel davranışçı terapi uygulamalarında öne çıkan beden ağırlığı ile ilgili düşünceler, olumsuz bilişler, işlevsiz tutumlar, bilişsel yeniden yapılandırma ve davranış müdahalelerinin önemine dikkat çekmektedir. Obezite gelişiminde yeme davranışları ve bilişsel yapıların daha iyi anlaşılabilmesi ve daha iyi müdahale stratejileri geliştirebilmek için daha geniş katılımcılarla yapılacak ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.