Abstract
Cognitive flexibility is the ability to adapt the cognitive processing strategies to face new and unexpected conditions in the environment and may be related with psychopathologies as depressive symptoms. We aimed to determine the effect of cognitive flexibility on the depressive symptoms and hopelessness. We recruited 200 volunteer between 18–65 age who gave online informed consent by using exponential non-discriminate snowball sampling initially through internet to the study. Online forms of sociodemographic data form, Beck Depression Scale, Beck Hopelessness Scale, Cognitive Flexibility Inventory were used as measurement instruments. 75% of the participants were women; 51.50% were between 26–45 age. Cognitive flexibility total scores and subscale scores were negatively correlated with depressive symptoms. Cognitive flexibility total, Alternatives, Control subscale scores were negatively correlated with Beck Hopelessness Scale. Partial correlation analysis revealed that control subscale as a subdimension of cognitive flexibility which involves the perception of the new situations as controllable has negative relationship with depressive symptomatology while total cognitive flexibility scores has not significant relationship with depressive symptomatology. Our study demonstrated that cognitive flexibility level has negative relationship with depressive symptomatology. While hopelessness plays an effective role on the relationship between cognitive flexibility and depressive symptomatology, control subdimension of cognitive flexibility is associated with depressive symptoms independently.
Bilişsel esneklik kişinin yeni durumlara uyum sağlamada esnek olabilmesidir ve başta depresyon olmak üzere birçok psikopatoloji ile ilişkilidir. Çalışmamızda bilişsel esneklik düzeyinin depresif belirtiler ve umutsuzluk üzerine etkisinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmanın katılımcıları internet üzerinden çeşitli siteler aracılığıyla yapılan çalışma duyurusuna onam vererek çalışmaya katılmayı kabul eden 18-65 yaş arası gönüllülerden oluşmaktadır. Çalışmanın örneklemi internet duyurusu yoluyla katsal kartopu örneklem tekniğiyle dahil edilen 200 kişiden oluşmaktadır. Ölçüm aracı olarak, çevrimiçi kullanım formu olarak düzenlenmiş sosyodemografik veri formu, Bilişsel Esneklik Envanteri, Beck Umutsuzluk Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Katılımcıların %75’i kadın, %51.50’i 26-45 yaş aralığında yer almaktadır. Sonuçlar incelendiğinde, Bilişsel Esneklik Envanteri toplam ve alt boyutları ile Beck Depresyon Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği puanları arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Umutsuzluğun etkisi kontrol altına alındığında, bilişsel esnekliğin alt boyutu olarak yeni durumları kontrol edilebilir algılama düzeyinin, depresif semptom düzeyi ile negatif yönde ilişkisi sürerken, depresif semptomların toplam bilişsel esneklik düzeyi ile ilişkisi anlamlılığını kaybetmektedir. Sonuç olarak, bilişsel esneklik düzeyi depresif semptom düzeyleri ile negatif yönde ilişkilidir. Bilişsel esneklik düzeyinin depresif semptomlar ile ilişkisinde umutsuzluk bir etken olarak rol oynarken, bilişsel esneklik kontrol alt boyutu depresif semptomlar ile umutsuzluk faktöründen bağımsız olarak ilişkilidir.