Abstract
Choking phobia (or swallowing phobia) is a disorder which defined as a fear and avoidance of swallowing food, drinks or pills. This study includes the process of the case formulation and cognitive behavioural therapy supervision which is addressed at the end of 27 sessions of a patient with choking phobia and panic attacks. Patient is 25 years old, university graduated, female with a profession. Patient recoursed with the complaints of choking thoughts while eating, panic attacks and trust issues she experiences in her romantic relationships. During the therapy process which has been composed within the framework of cognitive behavioral therapy; cognitive restructuring techniques, relaxation exercises, systematic desensitization, coping cards and psycho-education methods were utilized. At the end of the process, it was observed that the patient is able to consume food and drinks that she could not consume before the treatment, her choking anxiety while eating and drinking has disappeared. Moreover, she is able to eat in different social environments which was not possible before, her panic attacks did not repeate and in particular the cognitive distortions which are affected her romantic relationships decreased. In the follow-up interview it was observed that well-being has maintained. It is thought that this case study will contribute studies about choking phobia which are few in the literature. The findings should be strengthened by applying appropriate cognitive behavioral techniques to other cases.
Yutma fobisi yiyeceklerin, içeceklerin ya da hapların/ilaçların yutulmasından korkma ve kaçınma olarak tanımlanan bir bozukluktur. Bu çalışma yutma fobisi ve buna eşlik eden panik atakları olan bir danışanın 27 seans sonunda ele alınan olgu formülasyonunu ve bilişsel davranışçı terapi süpervizyon sürecini içermektedir. Danışan 25 yaşında, üniversite mezunu ve çalışan bir kadındır. Yiyecekleri yutarken boğulacağı düşüncesi, panik ataklar ve romantik ilişkilerinde yaşadığı güven sorunları sebebiyle başvuruda bulunmuştur. Bilişsel davranışçı terapi çerçevesinde oluşturulan terapi sürecinde; bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri, gevşeme egzersizleri, baş etme kartları, psiko-eğitim ve sistematik duyarsızlaştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Süreç sonunda daha önce yiyemediği yiyecekleri ve içecekleri tüketebildiği, yemek sırasında kaygılanmadığı, sosyal ortamlarda yemek yiyebildiği, panik ataklarının tekrarlanmadığı ve özellikle romantik ilişki temelli bilişsel çarpıtmalarının azaldığı gözlenmiştir. Gerçekleştirilen izleme görüşmesinde iyi halinin devam ettiği görülmüştür. Bu olgu sunumunun yutma fobisi hakkında bulunan az sayıda çalışmaya katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Elde edinilen bulgular, danışana uygun bilişsel davranışçı tekniklerin başka olgulara da uygulanması ile güçlendirilmelidir.