Abstract
The aim of this study is to investigate whether intolerance of uncertainty and cognitive flexibility levels have a predictive effect on psychological symptoms. This research is designed according to the relational screening model from quantitative research methods. 498 university students, including 390 women and 108 men between the ages of 18-45, participated in the study (Mean:23.39, SS:3.29). In the study, multiple regression analysis was applied to examine whether intolerance of uncertainty and cognitive flexibility had a predictive effect on psychological symptoms. Intolerance of Uncertainty Scale, Cognitive Flexibility Inventory and Brief Symptom Inventory scales were used for individuals in the sample group. According to the research findings as a result of the multiple regression analysis, it was found that intolerance of uncertainty and cognitive flexibility levels had a significant predictive effect on psychological symptoms (depression, anxiety, hostility, negative self and somatization). As a result, as the level of intolerance of uncertainty increases in individuals, so do the levels of psychological symptoms. In addition, it was found that as the cognitive flexibility levels of increase in individuals, psychological symptom levels decrease. The results obtained from the research, the limitations of the research and some suggestions in terms of future research are discussed within the scope of the literature.
Bu araştırmanın amacı, belirsizliğe tahammülsüzlük ile bilişsel esneklik düzeylerinin psikolojik semptomlar üzerinde yordayıcı bir etkisi olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmaya, yaşları 18-45 arasında değişmekte olan 390 kadın ve 108 erkekten oluşan 498 üniversite öğrencisi katılım sağlamıştır (Ort:23.39, SS:3.29). Yapılan araştırmada, belirsizliğe tahammülsüzlük ile bilişsel esnekliğin psikolojik semptomlar üzerinde yordayıcı bir etkisi olup olmadığını incelemek amacıyla çoklu regresyon analizi uygulanmıştır. Örneklem grubundaki bireylere Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği, Bilişsel Esneklik Envanteri ve Kısa Semptom Envanteri ölçekleri uygulanmıştır. Yapılan çoklu regresyon analizi sonucundaki araştırma bulgularına göre, belirsizliğe tahammülsüzlük ve bilişsel esneklik düzeylerinin psikolojik semptomlar (depresyon, anksiyete, hostilite, olumsuz benlik ve somatizasyon) üzerinde anlamlı derecede yordayıcı etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, bireylerde belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arttıkça psikolojik semptom düzeyleri de artmaktadır. Ayrıca, bireylerde bilişsel esneklik düzeyleri arttıkça psikolojik semptom düzeylerinin azalmakta olduğu bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, araştırmanın sınırlılıkları ve gelecekte yapılacak olan araştırmalar açısından birtakım öneriler literatür kapsamında tartışılmıştır.