Abstract
ntroduction: Obsessive Compulsive Disorder (OCD) is a common disease causing to significant deterioration in the person’s social and occupational functions. In this case report cognitive behavioral therapy’s (CBT) location in treatment-resistant patients is discussed from pharmacotherapy and electroconvulsive therapy (ECT) resistant an OCD patient.
Case: Patient was 46 years old, male. Patient had recourse to with complaints that loved ones arrive per accident or sexual thoughts about inappropriate people that led to the unintentional and occurred to distress so repetitive behaviors to get rid of that woes. He hospitalized for treatment because of to intensify his symptoms in spite of treatment in the last 6 months. In the first 6 months of entering to clinic pharmacotherapy and 3 times a week in 20 ECT session was completed but he didn’t answer to these treatments. Thereupon CBT was started to patient. Therapy process started with evaluation and cross-sectional case formulation, afterward psychoeducation that contains OCD and OCD’s CBT model was done, the patient’s symptoms and the findings are evaluated in that context. Then CBT rationale that perform to the patient had been transferred. Patient’s coping methods with his current shortage and its results had been analyzed. Cognitive reconfiguration techniques related his current comments had been practised. Rationale of exposure and response prevention (ERP) therapies were transferred. Hypothesized about each situation before ERP therapy and these hypothesis had been looked over with patient after ERP therapy.
Giriş: Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) kişinin sosyal ve mesleki işlevlerinde belirgin bozulmaya yol açan, sık görülen bir hastalıktır. Bu olgu sunumunda ilaç ve Elektrokonvulsif Tedavi (EKT)’ye dirençli bir OKB hastası üzerinden tedaviye dirençli hastalarda Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT )’nin yeri tartışılmıştır.
Olgu: Hasta 46 yaşında, erkek. Aklına istemeden gelen ve sıkıntıya yol açan (sevdiklerinin başına kaza gelmesi ya da uygunsuz kişilerle ilgili cinsel içerikli düşünceler gibi) düşünceler ve bu sıkıntılardan kurtulmak için tekrarlayan davranışlar yakınmaları ile başvurdu. Son 6 ayda belirtilerinin artması üzerine tedavi amacıyla kliniğimize yatırılmıştır. Klinikteki yatışının ilk 6 ayında ilaç tedavileri ve haftada 3 kez olmak üzere 20 seans EKT yapılmış ancak bu tedavilere cevap vermemiştir. Bunun üzerine hastaya BDT başlandı. Terapi süreci değerlendirme ve vaka formülasyonu ile başlamış, daha sonra OKB`nin BDT modelini içeren psikoeğitim yapılmış, hastanın belirti ve bulguları bu bağlamda değerlendirilmiştir. Ardından hastaya uygulanacak BDT rasyoneli aktarıldı. Mevcut yorumları ile ilgili bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri uygulandı. Maruz bırakma ve yanıt önleme tedavisinin (Exposure-Response Prevention-ERP) rasyoneli aktarıldı. ERP tedavisi öncesi her durum ile ilgili hipotezler kuruldu ve ERP sonrası hipotezler hasta ile birlikte gözden geçirildi.
Sonuç: Bilişsel Davranışçı Terapinin ilaç ve EKT tedavilerine dirençli hastalar için etkili bir tedavi olabileceği dikkate alınmalıdır.