Humor in Therapy: Assessing Demand for Integration
1Department of Psychology, Ibn Haldun University, İstanbul, Türkiye
J Cogn Behav Psychother Res 2025; 14(4): 276-285 DOI: 10.14744/JCBPR.2025.57506
Full Text PDF

Abstract

Humor can deepen therapeutic alliance and cognitive flexibility, yet its clinical value appears to depend on the characteristics of the client. This study examined how sociocultural factors play a role in psychotherapy expectations for humor use. In a preregistered study of adults (n=398, 77.1% female; Mage=34.5, SD=12.1), participants completed personality, coping humor, expectation of humor in therapy, and demographic/cultural measures. Group differences were assessed using t-tests and analysis of variance (t/ANOVA); a path model (adjusted for demographic and contextual covariates) was used to test whether the approach to humor in culture was linked to coping humor and expectations for humor in psychotherapy. Men reported greater use of coping humor than women (p<0.05). Habitual coping with humor was strongly correlated with higher expectations for therapeutic humor (ρ=0.60, p<0.05). Regression analyses showed that older age (β=0.16, p<0.05) and a positive cultural approach to humor (β=3.74, p<0.05) were independently associated with stronger expectations of humor in psychotherapy. A favorable cultural stance toward humor was associated with more coping humor (β=0.24, p<0.05), which in turn was related to higher expectations (β=0.38, p<0.05); the indirect effect (β=0.09, 95% CI.05–0.14) accounted for 40% of the total association. Personality traits and other covariates were not significant. Clients who come from humor-affirming cultures and already rely on humor to cope are most likely to expect and presumably benefit from humor in psychotherapy. Therefore, a culturally attuned, client-centered use of humor may enhance engagement without compromising therapeutic seriousness.


Terapide Mizah: Entegrasyon Gereksiniminin Değerlendirilmesi
1İbn Haldun Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapies and Research 2025; 14(4): 276-285 DOI: 10.14744/JCBPR.2025.57506

Mizah, terapötik ilişkiyi güçlendirebilir ve bilişsel esnekliği artırabilir, ancak klinik değeri genellikle danışanın kişisel özelliklerine bağlıdır. Bu çalışmada, sosyokültürel faktörlerin psikoterapide mizah kulla-nımına yönelik beklentilerde nasıl bir rol oynadığı incelendi. Önceden kayıtlı bu çalışmada (katılımcı sayısı=398, %77,1 kadın; ortalama yaş=34,5, SS=12,1) katılımcılardan kişilik, mizahla başa çıkma, terapide mizah beklentisi ve demografik/kültürel ölçümler toplandı. Grup farklılıkları t-testleri ve ANOVA ile ölçüldü; kovaryantlarla ayarlanmış bir yol modeli, başa çıkma mizahının kültürel tutumları terapiye yönelik mizah beklentileriyle nasıl ilişkilendirdiğini test etti. Temel bulgularda, erkekler, kadınlara kıyasla daha fazla başa çıkma mizahı kullandıklarını bildirdi (p<0,05). Mizahla başa çıkma, daha yüksek terapötik mizah beklentisiyle güçlü bir şekilde ilişkilidir (ρ=0,60, p<0,05). Regresyon analizleri, daha ileri yaşın (β=0,16, p<0,05) ve mizaha karşı olumlu kültürel bir yaklaşımın (β=3,74, p<0,05) bağımsız olarak daha yüksek mizah beklentileriyle bağlantılı olduğunu gösterdi. Mizaha olumlu kültürel bakış açısı, daha fazla başa çıkma mizahını (β=0,24, p<0,05) ve dolayısıyla daha yüksek terapötik mizah beklentisini (β=0,38, p<0,05) öngörmektedir. Bu dolaylı etkinin büyüklüğü (β=0,09, %95 GA=0,05-0,14), toplam ilişkinin %40’ını açıklamaktadır. Kişilik özellikleri ve diğer kovaryantlar anlamlı bulunmadı. Mizahı olumlayan kültürlerden gelen ve zaten mizahla başa çıkmayı tercih eden danışanlar, psikoterapide mizah kullanılmasını en çok bekleyen ve muhtemelen bu yaklaşımdan en çok fayda gören gruplardır. Bu nedenle, kültürel olarak hassas, danışan odaklı mizah kullanımı, terapötik ciddiyeti tehlikeye atmadan terapi sürecindeki katılımı artırabilir.